Haber

Bahçeli: ‘Tarihi yürüyüş kesintiye uğramamalı’

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Ankara’nın Etimesgut ilçesinde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, “Tarihi yürüyüş kesintiye uğramasın. İş ve hizmet siyaseti trafik kazasına uğramasın. Meclis ve meclis arasında denge ve uyum olması lazım” dedi. ve yürütme. Kemal Kılıçdaroğlu ‘ Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde desteği yoktur. Türkiye’yi güven ve istikrarla yönetmesi mümkün değil. Kaldı ki güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefi de Türk milleti tarafından reddedilmiştir.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün Ankara’nın Etimesgut ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Bahçeli şunları söyledi:

“Aziz milletimiz yarın tarihi bir olaya imza atacak. oy sandığa gidecek. Bu seçim geleceğinizi belirleyecek. Bu seçimde nasıl bir ülkede, nasıl bir gelecekte yaşayacağına dair iradesini ortaya koyacaktır. 14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri yapılmıştır. Milli irade sandıkta tecelli etmiştir. Milletimizin kararına saygımız ve itaatimiz tartışılmaz. Neyse ki Cumhur İttifakı TBMM’de çoğunluğu kazandı. Ancak cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda hiçbir aday yüzde 50 artı 1 oy alamadı. Takdir ve seçme hakkı elbette milletimize aittir. Sandıkta somutlaşan demokratik iradeye olan bağlılığımız mutlaktır. Yasama ve yürütme arasında uyum ve dengenin sağlanması. Türkiye’nin ağır sıkıntılar yaşamaması için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Cumhur İttifakı’nın beklentileri doğrultusunda sonuçlanması, istikrar ve geleceğimiz adına hepimize düşen milli bir sorumluluktur. Devlete ve siyasi krize yatırım yapanlar yarın kaybetmeli. İç huzur ve sükunet atmosferini bozmak için kolları sıvayanlar yarın kaybetmeli. Avrupa özerkliğini savunan ve terör örgütlerinin adayı Kemal Kılıçdaroğlu yarın mutlaka kaybetmeli. Kazanan Türk milleti ve Türkiye olmalıdır. Kazananın Cumhuriyet ve Cumhuriyet olması tek temennimizdir.

“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ TÜM KURUMLARI VE KURALLARI İLE SAAT GİBİ İŞLER”

Tek adam rejiminde seçimin ikinci tipe bırakıldığını söylemek asla söz konusu değildir. Türkiye’de demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla gece gündüz çalışmaktadır. Bunun aksini iddia edenler milli iradenin düşmanı olan demokrasiye karşıdırlar. Hele demokrasi ve özgürlük alanında ülkemize iftira atanlar, iftira atanlar, dava açanlar. Oy Heyet tarafından kura ile belirlenen oy pusulasında ittifakların ve partilerin uyumuna dikkatle bakmalarını samimi tavsiyemdir. Demokrasinin olmadığı bir ülkede illegal siyasi ve ideolojik akımların seçimlere katılması mümkün müdür? Özgürlüğün olmadığı bir ülkede sabah akşam iktidara lanet okuyanların varlığından nasıl söz edilebilir? Sosyalist Kooperatif İttifakı ve Emek Özgürlük İttifakı, rezalet ittifakının yıkım ortaklarıdır. Alayları birdenbire Türkiye’nin önünde mevzilendi. Bu rezalet koalisyonun cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun savunma sanayiindeki harika atılımları, ülkemizin her alanda gösterdiği muazzam ilerlemenin en önemli mide ağrısı budur. Bu yüzden çıldırıyorlar. Her türlü çirkinlikten medet umarlar. Öyle ki 14 Mayıs’tan sonra tahammülsüzlüklerini iyice ortaya koydular. Demokratik tercihleri ​​nedeniyle depremzedelerimizi ağır şekilde aşağılayarak, merhamet ve vicdanlarını tamamen kaybettiklerini ispatladılar. CHP’li belediyelerin depremzedelerimizin onuru ve demokratik haklarına dil uzatması sadece çarpıcı bir çarpıtma değil, aynı zamanda bir onursuzluk ve edepsizliktir. Beyin sarsıntısı kurbanlarımıza sosyal medyadan küfürler yağdıranlara sosyal medyadan seslenmek, insanlık pahasına bir iftiradır. Kimin gerçekten demokrasiye bağlı olduğu ve kimin demokrasiye karşı konuşlandırıldığı belli oldu. Vatandaşımızın hür iradesine iftira atmak ilkesizliktir. Vatandaşlarımızın tercihlerine ve iradelerine karşı çıkmak ilkeldir.

“Türkiye, ANTİ-DEMOKRATİK ZARARLILARLA KARŞILAŞTIRILMAZ”

Kılıçdaroğlu demokrat değil, klasik bir demagogdur. Her demagogun sonu despotizmdir. Mülteci ve sığınmacı arasındaki farkı henüz bilmeyenler, sistematik olmayan göçün ne anlama geldiğini anlıyor. haberler Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’de 10 milyon mülteci var” açıklaması da yine bir saçmalık, oyalama ve aldatmacadır. Türkiye bu antidemokratik emellere emanet edilemez. Şehitlerin mübarek hatırası, katillerin vahşi hırsları ortada duramaz, durmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Türk vatanını kurtaran milli mücadele bilinci bir bakıma dönemin Cumhur İttifakı idi. Çünkü Cumhur İttifakı, Türk milletinin ruhunun kökü, tarihi hasretinin ve özgüveninin taşıyıcısıdır. İttifakımız ihanetlere karşı hep duvarlar, barajlar ördü. İttifakımız işgal ve işgal girişimlerine kahramanca direnmiştir ve aynı kararlılıkla direnmeye devam edecektir.

“MEVZUAT İLE YÖNETİM ARASINDA DENGE VE UYUM KESİNLİKLE OLMALIDIR”

Tarihi yürüyüş kesintiye uğramamalı. İş ve hizmet politikası trafik kazası olmamalıdır. Yasama ile yürütme arasında mutlaka bir istikrar ve uyum olmalıdır. Kemal Kılçdaroğlu’nun TBMM’de desteği yok. Türkiye’yi inançla ve istikrarla yönetmesi mümkün değil. Üstelik güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefi Türk milleti tarafından reddedilmiştir. Zillet ittifakının tek sorunu rant ve kâr paylaşımıdır. Koltuk oynayarak siyasi ortamı zehirlediler. Sonunda milletimizin gözü önünde utanç verici pazarlıklar gerçekleşti. Bu zihniyet Türkiye’yi siyasi çıkar için bile pazarlamaya hazır. Masa içinde masa kurarak, utanç verici bir siyasetin figüranları haline geldiler. Zillet ittifakı ve ortak adayı seyyar satıcıdır, sömürücüdür ve istikrarımıza ve güvenliğimize karşıdır. Teröristleri siyasi ortak yaptıkları için iki dünyada da yatacak yerleri yok. Siyasi varlıklarını pazarlık, tavizler, Türkiye’nin azılı düşmanları, bölücü, yıkıcı ve terör örgütleriyle boşaltmaya çalışanlar, ilk dersini 14 Mayıs’ta aldı, ikinci dersini 28 Mayıs’ta alacak.

“YÜCE BAŞKAN YARDIMCISI TÜRKİYE’Yİ İKİ GÜNDE İKAME EDER VE ELİNDE KAYBOLACAKTIR”

Kılıçdaroğlu’nun ehil, emin, erdemli ve başarı öyküsü olmadığı için devlete emanet edilemeyeceğini bilmelisiniz. Allah sorumluluk alırsa her gün sayısı değişen sözde cumhurbaşkanı yardımcılarıyla iki günde Türkiye’yi batırır, eline düşer. Hakikaten Kılıçdaroğlu’nda hayır yoktur. Hayal bile edemeyecekleri yüzde sıfır milletvekili vererek CHP’ye oy veren kardeşlerimiz, kardeşlerimizi derinden yaralamış, hayal kırıklığına uğratmıştır. Böyle bir akıl tutulması ve siyasi basiretsizliğin dünyada eşi benzeri yoktur. Kılıçdaroğlu’nun partisine liderlik etmekten bile acizken Türkiye’yi yönetmeye talip olması hem çok tehlikeli hem de beceriksizliğin cüretkarlığı. Kılıçdaroğlu’nun geleceği yok, sonu yok, sonuç almak da mümkün değil.

Kaynak: ANKA / Siyaset

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu