TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Filistin’deki şiddeti kınadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, tüm ülke parlamentolarının adalet ve hukuk komisyonlarının liderlerine bir mektup göndererek onları “Dünyada ateşkes ve kalıcı barışın sağlanması için uluslararası çaba göstermeye” davet etti. Filistin.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel’in mektubu, tüm ülke parlamentolarının adalet ve hukuk komisyon başkanlarına gönderildi.
Mektupta, bölgede devam eden çatışma ve bombalamaların, insani hukuk kurallarının ihlallerinin, ulusların acil müdahalesini gerektiren önemli insan hakları sorunlarını gündeme getirdiği vurgulandı.
Mektupta, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki savaşın boyutu ve etkisinin yıkıcı olduğu, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere masum canların kaybı, hastaneler ile kritik elektrik ve su altyapısının tahrip edilmesinin büyük endişe verici olduğu belirtildi. .
Saldırılarda hastane, okul, cami, kilise, pazar yeri ve oyun alanlarının hedef alındığı hatırlatılan mektupta, Gazze halkının güvende olduğunu düşündüğü ve bahçesine ve binasına sığındığı El-Ehli Baptist Hastanesi’nin de bulunduğu belirtildi. , bombalandı.
Mektupta, pek çok devletin ve uluslararası kuruluşun bu saldırıyı açıkça kınadığı ve kabul edilemez bulduğu ifade edilerek, “BM Genel Sekreteri saldırıdan dehşete düştüğünü söyledi. Dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunun farkında. İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde devam eden ve binlerce kişinin ölümüne neden olan saldırının.” saldırılarını protesto etti.” ifadelerine yer verildi.
“Uluslararası insancıl hukuk sivillere yönelik saldırıları yasaklıyor.”
Günlerdir sivillerin ayrım gözetmeksizin saldırıya uğradığının belirtildiği mektupta, İsrail’in doğrudan ve bilinçli olarak yoğun nüfuslu yerleşimleri hedef aldığı belirtildi.
Eylemlerin uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğinin altı çizilen mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Aslında sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesi gibi 1949 Cenevre Sözleşmelerinin temel ihlalleri, uluslararası ceza hukukuna göre savaş suçu olarak nitelendirilebilir. Ayrıca uluslararası insancıl hukuk, sivillere, sivil nesnelere ve sivil altyapıya yönelik doğrudan ve ayrım gözetmeyen saldırıları yasaklamaktadır. misilleme yoluyla.” Bunu daha detaylı açıklamak gerekirse 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme’nin 2. maddesinde soykırım teşkil eden fiiller düzenlenmiştir. Sözleşmeye göre ilgili maddede sayılan fiiller ulusal, etnik, ırksal bir suçtur. veya dini grup. Üyelerinin tamamının veya bir kısmının yok edilmesi amacıyla işlenmesi soykırım teşkil edecektir. Gazze Şeridi’nde gerçekleştirilen vahşi saldırılar bu bağlamda değerlendirilebilir. Uluslararası toplumun bu konuda kararlı bir duruş sergilemesi gerekiyor. İnsan haklarının korunmasını ve şiddet ve saldırganlık eylemlerinin kınanmasını sağlamak bizim sorumluluğumuzdur. “
Adalet ve hukuk komisyonu temsilcilerinin tüm dünyada hukukun üstünlüğü, barış ve adaletin savunulmasında önemli bir role sahip olduğunun vurgulandığı mektupta, “derhal ateşkes çağrısı”, “bombalamaları ve şiddeti kınama” ifadeleri yer alıyor. “Filistin’de acil insani yardım gönderilmesi”, “soykırım” ve “insan hakları ihlali iddialarına yönelik kapsamlı ve tarafsız bir soruşturma yapılmasına davet edilmesi” ve “çatışmaya barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulunmasını amaçlayan uluslararası çabaların desteklenmesi”. 1967 sınırları çerçevesinde iki devletli çözüm”.